Gül, güzelliğin ve mükemmelliğin timsalidir. Kokusu bütündür ve hiçbir başka koku kalbimizi onunki kadar etkileyemez. Nihayetinde gül, var olan gerçek sevginin sembolüdür. Gül, insanları masal ve efsane aleminin yanı sıra yüzyıllar boyu ilaç olarak da etkilemiştir.
Kozmetik ürünlerinin ana maddelerinden biri olan gül için ne söylense azdır. Yurdumuzun göller bölgesinde yetiştirilen güllerden elde edilen yağlar, ihracat ürünlerimizden biridir. İstatistiklere göre yurdumuz dünya ihracatının % 40-50 ‘sini karşılamaktadır. Türkiye haricinde, Bulgaristan, Fas ve Rusya’da önemli gül yağı üreten ülkeler arasındadır.
Bir kg gül yağı elde etmek için 4000 ile 5000 kg gül çiçeğine ihtiyaç vardır. Çözücü gazlar (örneğin: Hexan) yardımı ile ise 400 kg gülden, konkret denilen bir kilo yağ elde etmek mümkündür. Ana etken madde “Geraniol“ aynı zamanda Itır çiçeğinin de ana etken maddesidir. Terapideki başarı ise, yağların hakiki ve saflığına bağlıdır.
El ile toplanan bu çiçeklerin yaklaşık 350 ile 400 tanesi bir kg gelir ve ortalama bir damla yağ içinde 32 adet gül çiçeği ve bir kilogramda ise iki milyonun üzerinde çiçek mevcuttur. Bu sebeple uçucu yağlar arasında gül “uçucu yağların kraliçesi“ olarak adlandırılır.
Bitkinin yetiştiği yörelere ve cinsine göre kokunun karakteri değişir.
Gül yağı – Türkiye : Kuvvetli, ağır, dolgun
Gül yağı – Atar : Gülümsü, çiçeğimsi, sıcak, ağır
Gül yağı – Alba : Gülümsü, zarif kendinden geçirici
Gül yağı – Bourbon : Dolgun, tatlı, baş döndürücü
Gül yağı – Bulgaristan : Ağır, tatlı, olgun
Gül yağı – Fas ( Abs. ) : Baş döndürücü, zarif-taze
Gül yağı – Hindistan : Gülümsü, dolgun, taze, çiçeğimsi
Gül yağı – İran : Gülümsü, ağır, dolgun